Nasıl geçti bilmiyorum. Her gün kendimi oyalayacak bir sürü şey buluyorum. Nasıl mutluyum görsen, kocaman bir yalan içinde. Yine bir kitap bitirdim, ama sorsan adını bile bilmiyorum. Bir sürü yazı yazdım, okusan sen bile anlamazsın. Ne yazdım bende bilmiyorum. Kendimi anlayamadığım gibi, yazdıklarımda anlamsız. Ama bu yürek yandı bir kere... Küle dönsene tek bir nefesinle yeniden alev alabilecek kadar yandı. Gerçekten mi kaçıyorum, kendimden mi hiç bilmiyorum. Kendime yeni küçük bir dünya kurdum şimdi, yaşıyorum orada gece gündüzü birbirine katmış bir şekilde.
O gün taktım yine müzik çaları kulağıma hani senden önce hep yapardım ya, yürüdüm saatlerce. Nereye gittiğimi bilmeden, ne dinlediğimin farkına varmadan sadece gittim. Neyden gittim ben senden mi, kendimden mi? Cevap bulamadığım en karmaşık soru bu sanırım. O kadar garip ki, gitmediğim yol, yürümediğim kaldırım kalmadı bu küçük şehirde. Düşünmediğim anımız kalmadı. Zaten bu günlerde herkese aynı şeyleri anlatıyorum. Sen olmuş benim hayatım. Herkes nasıl gülüyor, ben nasıl gülüyorum bir görsen. Bittiği için mi acaba böyleyim bilmiyorum ama hiç bitmiyor elem...
Bıraktığın gibi kalamadım özür dilerim. Kendime de çok iyi bakamadım ama yinede iyi baktım bil. Çok kalın giyindim ama yine üşüdüm. Ne kadar kat kat giyinsem de hiç biri sen gibi ısıtamadı içimi. Hem varlığınla ısınıyordu benim içim... Ama yinede sakın geri dönme, ben alıştım sensizliğe. Bunlarda kalan son sitemlerim sana, belki haberin olur. Sensizliği nasıl sevdim senden çok. Hem artık seni özlemeden, düşünmeden geçirdiğim günlerim, gecelerim var. Tek iyi olan şeyde bu. İstemediğim halde zaman bitirdi seni, şimdi senden geriye kalan en küçük parçana sahip çıkıyorum. Onunla yaşıyorum seni, hem ben artık seni değil senden kalanları seviyorum. Böylesi daha güzel, onlar canımı yakmıyor...
''Nokta Konmuş Bitmiş En Güzel Hikayem...''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder