Gitmeyi hiç beceremedin, gitmeyi de hiç öğretemedim. Aklındaki ne, hiç çözemedim. Senide çözemedim zaten. Ne kaldın, ne gittin. Özlemeyi mi seviyorsun bilmiyorum... Zaten sevmeyi de hiç beceremiyorum. Ben bir şey yazmıyorum, seni yazıyorum dilimin döndüğünce, içimde kalanları söyleyemediklerimi söylüyorum. O yüzden konu belli. Bilirsin, konuşamam öyle süslü. Sadece yazarım. Yazarak daha iyi anlatıyorum. Yada ben öyle sanıyorum. Mesela yine yazıyorum, sanki sana söylüyorum da ta en derinden duyuyormuşsun gibi beni...
En solumun, en derin yerinden, en güzel yanımla sevmiştim seni. O kadar sevmiştim ki, canını acıttığımın farkına bile varamamışım. Ama sen gidince tüm gerçeği en acı yerinden hissettim. Bu sefer, senden çok kendi canımı yaktığımı anladım. Hem bu daha ne ki? senden sonra ki yaraları anlatmaya kelimeler yetmez. Mesela bir insan en mutlu olduğu anda, en içten kahkahasını atarken susar mı? Susuyor işte. Gülüşü çalınan bir insan artık nasıl içten gülümseyebilir ki?
Herşey ne çabuk, ne kolay bitti be sevgili. Sen ne güzel gittin öyle, bir daha gelmeyeceğini gözüme soka soka. Ben nasıl sevmişim ki, gittiğine hala inanamışım. Öyle güzel kandırıyorum ki kendimi görsen, sen bile kanarsın bu yalnızlık oyununa. Şimdi olmayan seninle bir sürü hayal kuruyorum. En basiti yanımdasın, benimlesin, seninleyim. Biliyor musun hiç neden aramadım, nedeni bendim. Ben bile bana katlanamazken sen nasıl katlanıcaktın ki?
Aslına bakarsan herşeyin özeti sezen aksu'nun şarkısında ki tek bir söz kadar ''Ben sende tutuklu kaldım...''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder