Garip bir ruh hali bu aralar, biraz karamsar, biraz içe dönük. Bir yanı eksik, bir yanı hiçlik, bir yanı yok. Kocaman bir deniz sanki içim, ben yüzme bilmeyen insan. Düşmüşüm içime bir kere, çırpındıkça batıyorum, battıkça kurtuluyorum. Daha dibe vurmadım, elimden tutan gülüşlerim benimle henüz.
Kulağımda bir müzik çalıyor, sözlerden çok melodisi alıyor beni benden. Kaçıncı tekrarı bilmiyorum, tek bildiğim her çalışta gözümde canlanan bir kaç güzel anı. Önce geliyorum, sonra uyuyoruz. Sabah oluyor, yola çıkıyoruz. Saatlerce yol gidiyoruz ama hep aynı şarkı, hep aynı melodi. Sonra deniz kokusu geliyor burnuma, kafamı çevirdiğimde gözlerin, gülüşün ve sen. Öylece karşımda duruyorsunuz. Sonra şarkı bitiyor, kayboluyor her şey. Yeniden çalıyor o güzel melodi, her şey yeniden başlıyor...
Her gece aynı hayal, her sabah aynı düş. Gecenin bittiği yerde aydınlanan gün, doğan güneş, karanlık ben. Ele susan içim, herkese lâl olan dilim, yalandan gülüşlerim. Bitik bir aşk, kaybeden iki yabancı, söyleyen tek bir söz: ''Hoşça'kal''
''Sarınıp yarama gitsem çare değil ki, yüreğimde yangın çıkar, bu şehir yanar.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder