Artık sormuyorum seni kimselere. Anlatmıyorum, konuşmuyorum. Bir dünya kurdum kafama orada yeni anılar biriktiriyorum. Sesin kayboluyor kulaklarımda sevgili, fotoğraflarda yetmiyor artık. Tek kalan kokun oda az geliyor. Yada o kadar alıştım ki kokuna sanki yokmuş gibi. Ama senin yalnızlığında güzel. Alnımı alnına dayamayı özledim bugün. Gözlerinde ki ışıltıyı, bakışında ki masumluğu. Ölümü bekleyen hasta gibi bizim ayrılığımız. Hani elden bir şey gelmez sadece dua edersin ya öyle işte. Gerçekleşmesini istediğim tek duam'sın...
Canım her yandığında bir daha yanmaz diye düşünürdüm. Ne zaman canım yansa yanımda en büyük destekçim sendin. Sana gelene kadar üzülürdüm ama sarılınca her şeyi unuturdum. Şimdi, canım her yandığında geçmiyor. Acıyı en yalın haliyle yaşıyorum. Kaçamıyorum ve biliyor musun sen canımı daha çok yakıyorsun. Hiçbir şey yapmıyorsun, yapmadığın için bu kadar yanıyor. Bazen düşünüyorum sonbahar gelince göç eden kuşlar, birbirlerini kaybediyorlar mı? Yada kaybettikleri zaman bahar gelince aynı yere geri dönüp birbirlerini bekliyorlar mı? Ben hiç gitmedim mesela. Bıraktığın yerde kaldım ve bekledim. Bazen yoruldum ama alıştım. Şimdi varlığında bir yokluğunda bir..
''Yıkıldı Yolunu Bekleyen Şehir. Şimdi Gelsen de Bir, Gelmesen de Bir...''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder